29 Mart 2012 Perşembe

2012 MART TÜRKİYE VİZYON FİLMLERİ – 5.HAFTA

Mart ayının beşinci cuması beş yeni film daha gösterime giriyor. Haftanın ilgi çekici iki yapımı "Pamuk Prenses'in Maceraları: Ayna Ayna Söyle Bana" ve "Titanların Öfkesi". Filmlerim.com için yazdım. Okumak için buraya tıklayın.


MIRROR MIRROR – tarsem singh 30.03
WRATH OF THE TITANS – jonathan liebesman 30.03
BIG MIRACLE – ken kwapis 30.03
KAOS: ÖRÜMCEK AĞI – cem gül 30.03
50/50 – jonathan levine 30.03

26 Mart 2012 Pazartesi

THE WALKING DEAD – 2.SEZON (2011-2012)


Frank Darabont tarafından Robert Kirkman, Tony Moore ve Charlie Adlard imzalı çizgi romandan geliştirilen AMC dizisi “The Walking Dead” altı bölümlük ilk sezonuyla 2010 tarihli diziler arasında en başarılısı sayılarak yoluna devam etme şansı elde etmişti. 13 bölümlük ikinci sezon ne yazık ki ilki kadar güçlü gelmedi. Zombi tasarımları ve aksiyon sahneleri yer yer ilk sezonun üzerine de çıksa, çatışmaların zayıflığı ve diyalog yazımındaki yetersizlik televizyon karşısında sıkıntılı anlar yaşanmasına neden oldu.

Bir diğer AMC dizisi “Breaking Bad” çok az konuşmasına ve durağanlığına rağmen her saniyesini ilgiyle izletirken “The Walking Dead” aksiyon yaratmadığı sahnelerde genelde sınıfta kalıyor. Frank Darabont'un yarattığı diziyi zaten zombi aksiyonu olarak gördüğümüzden değil; karakterlerini önemsediğimiz, altta yatan fikri sevdiğimiz ve enfes diyalogları duymaya devam etmek istediğimiz için göklere çıkarmıştık. Yoksa ortada “28 Weeks Later/28 Hafta Sonra"nın üzerinde bir zombi aksiyonu yoktu.

İkinci sezon ilk bölümlerde cepten yiyerek düşüşü hissettirmediyse de kahramanlarımızın çiftliğe yerleşmesiyle tempo dibe vurdu. Aralarındaki incir çekirdeğini doldurmayacak tartışmalar ve ahlak kuralları üzerine ahkâm kesenler-maço erkekler çatışması bunaltıcı hale geldi. Tüm kadınlar ihtiyaç içinde, tüm erkekler kahraman gibi sunuldu. Cinsiyetçi söylem rahatsız edici boyutlara ulaştı. Hal böyle olunca da zombi görünce gözlerimiz açılmaya başladı ve son dört bölüm tamamen saldırı beklentisiyle geçti.


Senaryo grubunun finalde cesur kararlar alarak yaptığı bir iki hamle takdir edilesi olsa da son karede görünen hapishane benzeri yapı üçüncü sezon konusunda umut kırıyor. Çiftlikte geçen vasat bir sezonun ardından bu kez de karakterler korunaklı diye kendilerini eski bir cezaevine tıkarlarsa yeni sezonu bitirmek uyku durumumuza tabii kalabilir.

Dizinin ilk sezonu ile ilgili yazdığım yazıya ulaşmak için tıklayın.

24 Mart 2012 Cumartesi

HWANGHAE (2010) by HONG-JIN NA **


“Ölüm Denizi” görülmemesi kayıp sayılamayacak ancak iyi bir macera filmi izlemek isteyen ve konusuz aksiyonlardan sıkılmış olanları memnun edecek bir yapım. 2010 tarihli filmin ülkemizde 23 Mart 2012’de sadece İstanbul’da ve tek kopyayla gösterime girdiği düşünülürse zaten filmi görmek için diğer mecraları araştırmanız ya da ev sinemasına gelmesini beklemeniz gerekecek.

Filmlerim.com için yazdım. Tamamını okumak için buraya tıklayın.

Yönetmenin ilk filmi “Chugyeogja/Ölümcül Takip”in eleştirisi için tıklayın.

23 Mart 2012 Cuma

2012 MART TÜRKİYE VİZYON FİLMLERİ – 4.HAFTA

23 Mart 2012 Cuma günü ikisi yerli altı yeni film gösterime giriyor. "Ayaz" yapımcısı tarafından galası yapılmasına rağmen son anda vizyondan çekildi.

HUNGER GAMES
Açlık Oyunları
Oyun yazarı Suzanne Collins’in üç bölümlük roman serisinin ilk kitabı “Hunger Games/Açlık Oyunları”ndan uyarlanan film bu hafta gösterime giriyor. Collins’in ilk taslağını yazdığı senaryo yönetmen Gary Ross ve Billy Ray tarafından geliştirilmiş. Ray son olarak “State of Play/Devlet Oyunları”nı yazmıştı. Gary Ross’u ise “Pleasantville/Yaşamın Renkleri” ve “Seabiscuit/Zafer Yolu” ile tanıyoruz. Dünya çapında beğeni toplamış romanın 100 milyon dolar bütçeli uyarlamasından yeni bir “Twilight/Alacakaranlık” çılgınlığı bekleyenlerin sayısı oldukça fazla. 142 dk.


APOLLO 18
Apollo 18: Ölüm Yolculuğu
Yılda birkaç tanesini izlediğimiz “gerçek kamera görüntülerinin bulunmasıyla” meydana getirildiği iddia edilen sahte belgesellerin yenisi, uzayda geçen “The Blair Witch Project/Blair Cadısı” “Apollo 18/Ölüm Yolculuğu”nun yönetmeni Gonzalo Lopez-Gallego. Son olarak dört yıl önce “El rey de la montana/Dağların Hâkimi”ni çeken yönetmenin beş milyon dolar bütçeli bu ilk İngilizce filminin yapımcısı 2011’de birden çok filme destek sağlayan Timur Bekmambetov. 86 dk.

BİR SES BÖLER GECEYİ
Bir Ses Böler Geceyi
Ahmet Ümit’in 1994 tarihli “Bir Ses Böler Geceyi” adlı romanından Ersan Arsever tarafından uyarlanan aynı adlı sinema filminin oyuncu kadrosundaki isimler Cem Davran, Merve Dizdar ve Gün Koper. Araştırma görevlisi Süha’nın köy mezarlığında yaşadığı kaza sonrası rastladığı boş mezarın sahibi, ölü Alevi genci İsmail ile yaptığı yolculuğu anlatan film inanç ve iradeyle ilgili bir politik gerilim olarak tanımlanıyor.

EL YAZISI
El Yazısı
45. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde Senaryo Geliştirme Ödülü kazanan Ali Vatansever’in ilk uzun metrajı “El Yazısı” bu hafta gösterime giriyor. Cansu Dere, Wilma Elles, Sercan Badur ve Sarp Akkaya’nın oynadığı film kesişen üç öykü anlatıyor.

THE GREY
Gri Kurt
“Narc”, “Smokin’ Aces/Tehlikeli Aslar” ve “The A-Team/A-Takımı”nın yönetmeni Joe Carnahan’ın son filmi “The Grey/Gri Kurt” bu hafta vizyona giriyor. Saygıdeğer oyunculuktan aksiyon yıldızlığına geçiş yapan 60 yaşındaki Liam Neeson’ın başrolde olduğu film uçakları Alaska’ya düşen bir grubun vahşi doğada hayatta kalma mücadelesini anlatıyor. 117 dk.

HWANGHAE
Ölüm Denizi
İlk filmi “Chungyeogja/Ölümcül Takip” ile uluslararası alanda başarı elde eden yönetmen Hong-jin Na’nın ikinci filmi “Hwanghae/Ölüm Denizi” ilkine benzer bir öykü anlatıyor. İlk filmindeki oyuncular Yun-seok Kim ve Jung-woo Ha ile çalışan yönetmen yine nefes kesen sahnelerle dolu bir kovalamaca yaratmış. 157 dk.

HUNGER GAMES – gary ross 23.03
APOLLO 18 – gonzalo lopez-gallego 23.03
BİR SES BÖLER GECEYİ – ersan arsever 23.03
EL YAZISI – ali vatansever 23.03
THE GREY – joe carnahan 23.03
HWANGHAE – hong-jin na 23.03

20 Mart 2012 Salı

31. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ İÇİN ÖNERİLER


31 Mart-15 Nisan 2012 tarihleri arasında gerçekleştirilecek 31. İstanbul Film Festivali için tavsiye listeleri hazırlamaları konusunda değerli sinema yazarlarına çağrıda bulunan Filmlerim.com’un hazırladığı dosyaya ulaşmak için buraya tıklayın. SİYAD ve ICS üyeleri ile gazetecilerin katkıda bulunduğu dosyaya Filmlerim.com yazarlarından biri olarak ben de kendi listemi sundum.

18 Mart 2012 Pazar

HELL ON WHEELS


Efsane olmak için yola çıkan AMC dizisi “Hell on Wheels” işe sıkıntının tarihini yeniden yazarak başlıyor. Prodüksiyon kalitesi ve tavrıyla HBO dizilerini anımsatan bir büyük prodüksiyon var karşımızda. İlk sezon yalnız on bölüm ve oldukça özenilmiş.

Sıfırdan yarattığı karakter kalabalığına tanışmamız için uzun uzadıya şans veren yazar kadrosu ilk beş bölümü katlanılması güç bir işkence gibi tasarlamış. Karşınızda çok güzel görünen, detaycı ve umut vaat eden bir iş olduğunu biliyor ancak tahammül güçlüğü çekiyorsunuz. En az bir diğer AMC dizisi olan “The Walking Dead”inki kadar harekete geçirici jeneriği ve her bölümün en bunaltıcı kısmına özenle yerleştirilen şarkılar da olmasa elinizin kumandaya gitmesi olası. Neyse ki sabredenler için beşinci bölümün bitişiyle mükâfat anları başlıyor. “Hell on Wheels” sessiz sakin attığı temellerin üzerine kalan beş bölümünde unutulmaz olması için çok çabalanmış sahneler kuruyor. Baştan beri akılda kalıcı cümleler yazmaya çalışan senaryo grubu bu konuda hala bir yere varamasa da yönetmenler deneme yanılma yoluyla bulunduğu çok belli, müthiş açılar yakalıyor.

“Hell on Wheels” kendi efsanesini yaratmak için çıktığı yolda amacına ulaşamasa da birbirine öykünen FOX dizilerinden sıyrılmayı ve akılda kalıcı-takip ettirici olmayı başarıyor.

Becerikli görüntü yönetimi, sanat yönetimi, kostüm tasarımı, müzik kullanımı ve çerçeveler sayesinde “efsane” olamayacak da olsa yeni bir “iyi dizi”miz var. Saatlerce gerilen ok yayından hızla çıktı. İkinci sezon yolda.

"The Walking Dead" eleştirisi için tıklayın.

FRIGHT NIGHT (2011) by CRAIG GILLESPIE **-


Reklam yönetmeni Craig Gillespie sinema dünyasına 2007 yılında iki filmle birden adım atmıştı. Billy Bob Thornton ile Seann William Scott’ı karşı karşıya getiren “Mr.Woodcock/Beden Öğretmeni Bay Woodcock” ve Nancy Oliver’ın Oscar adayı senaryosundan çektiği Ryan Gosling’li “Lars and the Real Girl/Gerçek Sevgili”. İkisi de vasatın üzerinde seyreden ve ilgi çeken yapımlar olmuştu ancak “Gerçek Sevgili” kusursuz metniyle bir adım öndeydi.

Gillespie dört yıl sonra Tom Holland imzalı 1985 tarihli aynı adlı filmin yeniden çevrimi olan “Fright Night/Korku Gecesi” ile geldi. Anton Yelchin’in ineklikten kızların ilgisini çekmeye başlayan cool lise öğrencisine terfi eden Charley Brewster’ı canlandırdığı filmde Toni Collette anneyi, Colin Farrell ise yeni taşınan vampir komşuyu canlandırıyor.

“Korku Gecesi” vampir mitine sıkı sıkıya tutunmasa da “davet edilmeden eve girememek” gibi temelleri muhafaza ediyor. Gençlik filmi kalıbını korku, gerilim ve komediyle harmanlayıp kitlesini genişletiyor. Çekildiği yıla uyumlu araçlar kullanıp popüler kültürden espri çıkarıyor.

“Korku Gecesi”nin en sevdiğim yanı 2007 tarihli D.J. Caruso filmi “Disturbia/Şüphe”nin aksine olaya hemen giriyor oluşu oldu. Bu yapısal tercih filmin giriş-gelişme-sonuç yerine gelişme-sonuç şeklinde ilerlemesine neden olmuş. İlk bakışta izleyiciyi sersemletip antipatik gelebilecek söz konusu yapı; film ilerledikçe, eğlenceye daha fazla zaman kalmasını sağladığını göstererek kendini affettiriyor.

“Korku Gecesi” ortalama bir seyirlik. Görülmemesi kimse için eksiklik sayılamaz fakat farklı sinema anlayışında izleyicileri bir araya getirebilme kabiliyetiyle kalabalık ev partilerinde hayat kurtarıcı olabilir.

Filmin vizyon notu için tıklayın.

16 Mart 2012 Cuma

YAZ VE ŞEHİR – CANDACE BUSHNELL


Candace Bushnell’in Sex and the City dünyasının temellerini anlatmaya giriştiği roman serisi “Carrie Günlükleri”nin ikincisi “Summer and the City/Yaz ve Şehir” Artemis Yayınları’ndan Beril Tüccarbaşıoğlu Uğur’un başarılı çevirisi ile çıktı.

Carrie’nin 17. yaşının son günlerinde yazarlık kursu için ilk kez New York’a gidişiyle başlayan öykü, karakterin bir dizi olay sonrası Samantha’nın evine yerleşmesiyle rayına oturuyor. Samantha’nın yıkılmaz bir kadın ve parti kızı olma sürecinde kendine verdiği öğütlerden nasibini alan Carrie’nin Miranda ile tanışıp hayata zıt kutuplardan bakan iki dost edinişi romanı iyice tatlandırıyor.

Taşrada yaşarken yetenekli olduğunu düşünüp, büyük şehre giderse birden yıldız ilan edileceğini hayal eden binlercesine unutulmaz bir öykü sunuyor “Yaz ve Şehir”. Candace Bushnell romanını ezbere bildiğiniz cümleleri tekrar ediyormuşçasına hızlı okutmayı başarırken, satır aralarını hayat dersleriyle dolduruyor. Kapağı gibi pembe duran roman dikkatle bakanlar için ansiklopediler dolusu bilgi içeriyor.

Carrie’nin New York’ta geçirdiği ilk altmış günün öyküsü diyebileceğimiz “Yaz ve Şehir” ilham verici, motive edici, tazeleyici ve harekete geçirici. Kapağına aldanmayın. Kesinlikle mükemmel.

Artemis Yayınları, 441 sayfa

İlk roman "Carrie Günlükleri"nin eleştirisi için tıklayın.

15 Mart 2012 Perşembe

2012 MART TÜRKİYE VİZYON FİLMLERİ – 3.HAFTA

İkisi Türkiye yapımı altı yeni filmin gösterime girdiği haftanın ilgiye değer tek filmi "Sığınak". Filmlerim.com için yazdım. Okumak için buraya tıklayın.


CONTRABAND - baltasar kormakur 16.03
TAKE SHELTER – jeff nichols 16.03
BEL AMI – declan donnellan-nick ormerod 16.03
PATLAK SOKAKLAR-GERZOMAT - kerim barutçu 16.03
SÜPERTÜRK – tamer karadağlı 16.03
LE SKYLAB - julie delpy 16.03

13 Mart 2012 Salı

JOHN CARTER (2012) by ANDREW STANTON **-


“The Incredibles/İnanılmaz Aile” ve “Ratatouille/Ratatuy”u yaptıktan sonra “Mission: Impossible – Ghost Protocol” ile canlı aksiyona yönelen Brad Bird’ün ardından Pixar dehalarından bir isim daha aynı yoldan ilerledi. “Finding Nemo/Kayıp Balık Nemo” ve “WALL-E/Vol.i”nin yönetmeni Andrew Stanton Edgar Rice Burroughs’un ünlü kahramanı John Carter’ı 100. yıldönümünde beyazperdeye getirdi. Taylor Kitsch, Samantha Morton, Willem Dafoe, Thomas Haden Church ve Mark Strong gibi isimlerden oluşan kadroyla hayata geçirilen “John Carter/John Carter: İki Dünya Arasında” kelimenin tam anlamıyla bir Disney filmi. Destansı şeyler yaşanacağını muştulayan müzik, oyun parkı kıvamında setler, sonrasında ekmeği bolca yenecek karakterler, kabul edilebilir dozda şiddet, sıfır cinsellik ve illa ki mutlu son.

132 dakika boyunca yarı çıplak gezen bir kahraman, çeşit çeşit uzaylı, sonu gelmeyen yumuşak aksiyon, farklı diller, farklı kültürler ve cümbüş var perdede. Sıkıcı olmaktan uzak. Yapım kalitesi 250 milyon dolarlık dev bütçeyi hissettiriyor. Ancak tekrara düşmemek adına klişeleri ters yüz etmeyi denediği anlarda bile “standart klişe ters yüz etme tekniklerini” kullanarak tazelikten uzağa düşüyor.

Aslında Andrew Stanton ismi beklentiyi yükselten kocaman bir artıydı. Fakat dünyadaki savaştan kaçarken Marsa ışınlanan Amerikalı yüzbaşının uzaydaki savaşı kazandırması (ve elbette aşkı bulması) fikri demode. Disney’in risk sevmeyen yapısı içinde ne kadar orijinal olunabilirse olmuş Stanton ancak sonuç kocaman bir klişe.

Zarar etmese de büyük kar getirmeyecek, yönetmen ve Disney’in hanesine eksi olarak yazılacak “John Carter/John Carter: İki Dünya Arasında”. Muhtemelen devamı (en azından sinema perdesinde) gelmeyecek ve şirketin git gide birbirine benzeyen karakterlerinin doluştuğu çöplüğe dönüşen koleksiyonda sıranın ona tekrar gelmesini bekleyecek.

9 Mart 2012 Cuma

2012 MART TÜRKİYE VİZYON FİLMLERİ – 2.HAFTA

Biri yerli yedi yeni filmin gösterime girdiği hafta heyecan yaratmaktan uzak. Filmlerim.com için yazdım. Okumak için buraya tıklayın.


JOHN CARTER – andrew stanton 09.03
JOURNEY 2: THE MYSTERIOUS ISLAND – brad peyton 09.03
PADDLE POP ADVENTURES – salvador simo 09.03
SENİNKİ KAÇ PARA – hakkı görgülü 09.03
THE WOMAN IN BLACK – james watkins 09.03
TEXAS KILLING FIELDS – ami canaan mann 09.03
UN AMOUR DE JEUNESSE – mia hansen-love 09.03

5 Mart 2012 Pazartesi

J. EDGAR (2011) by CLINT EASTWOOD **-


İsminden de anlaşılacağı gibi J. Edgar Hoover’ın biyografisi olmaya soyunan film; genç yaşında suçluların nasıl yakalanabileceğiyle ilgili başkalarının deli saçması gördüğü yöntemler düşünerek başarılı olan, kendini verilen görevlere adamış, psikolojik problemlerle dolu bir adam portresi çiziyor. Olaylardan çok karakterlerin ruh haline eğilen senarist Dustin Lance Black’in ortaya çıkardığı iş yer yer etkileyici anlar içerse de dağınık duruyor.

Clint Eastwood filmi "J. Edgar"ın eleştirisini Filmlerim.com için yazdım. Tamamını okumak için buraya tıklayın.

1 Mart 2012 Perşembe

2012 MART TÜRKİYE VİZYON FİLMLERİ – 1.HAFTA

Mart ayının ilk cuması üç yeni film gösterime giriyor. Clint Eastwood imzalı "J. Edgar", yeni McG aksiyonu "İyi Olan Kazansın" ve Ozan Açıktan yönetimindeki BKM komedisi "Sen Kimsin?". Filmlerim.com için yazdım. Okumak için buraya tıklayın.


J. EDGAR – clint eastwood 02.03
SEN KİMSİN? – ozan açıktan 02.03
THIS MEANS WAR – McG 02.03

2023 - Kalan 6 Ay

Temmuz, on beş ay sonra spor salonlarına döndüğüm ve eğer bir kaza bela olmazsa, nasıl öleceğimi de öğrendiğim ay oldu. Bunun getirdiği duyg...