26 Aralık 2010 Pazar

BAKİR e-TÜRKİYE



Türkiye’de hangi bekâr erkeğe sorsanız düzenli bir seks hayatından bahsediyor. Hangi bekâr kıza sorsanız da bakire olduğunu ima ediyor. Peki, bu bekâr erkekler kiminle seks yapıyor?

Yirmi yaşında bekâr bir erkek altı ya da sekiz farklı kızla birlikte olduğunu anlatıyor. Hadi bunun yarısını abartıyor diyelim yine de elimizde üç dört farklı hikâye kalıyor. Elbette Türkiye bir Avrupa ya da Amerika değil. Cinsel devrimini henüz gerçekleştirmemiş (görünen) bir ülke. O halde elimizde iki seçenek kalıyor. Ya erkekler yalan söylüyor ya da kızlar bakire numarası yapmayı her zamankinden daha iyi beceriyor.

Mesela yirmi yaşındaki bir asker arkadaşım İstanbul’da çalıştığı işyerinin yanındaki dükkânda çalışan kendi yaşlarındaki kızın iki-üç günde bir patronlar gittikten sonra kendisini ziyaret ettiğini anlatmıştı. Bir diğer asker ise Bolu gibi 140000 nüfuslu küçük bir şehirde iki haftada bir yarım gün çarşıya çıktıklarında mutlaka birini bulduklarını, üstelik üç arkadaş çıktılarsa üçünün de ayrı ayrı kızlar bulabildiklerini ve o gün yetişmezse bir sonraki çarşı izinlerinde mutlaka birlikte olduklarını anlatmıştı. Başka bir şehirde yaşadığı ve askerliği bittiği anda geriye dönmeyeceği aşikâr, işsiz güçsüz bakımsız ve “çok güzelsin” demesinin tek sebebi hormonları olan, yedirip içiremeyen, sürekli arayamayacak olan, tek amacı akşam 17.00’de birliğine teslim olmadan önce biraz kadın tenine dokunmak olan paçoz askerlere “evet” diyen kızların sayısı o kadar fazla ki. Bir de daha mantıklı adaylara evet diyenlerin sayısını düşünün. Şimdi bu sayıyı ülkemizdeki evli olmayan reşit toplam hanım sayısından çıkarın. Şimdi elinizde tuttuğunuz birkaç bakireye iyi bakın, her an soyları tükenebilir.

Bu yazdıklarımdan bekârete saygı duyan biri olduğum anlaşılmasın. Benim zerre umurumda değil. Ancak bakire diye ağaca çıkan, bunu namus meselesi haline getiren, helal süt emenlerin içinde tutması gerektiğine inanan Türk erkeklerinin kafalarına soru işareti koymak istiyorum. Sizin gördüklerinizi, arkadaşlarınızın anlattıklarını, geçen zamanı bir hesaplayın ve filmlerde gördüğümüz gibi hayatlarımız olmaya başladığını kabullenin.

Gerek dini inançları, gerek çocuksu ruh halleri nedeniyle cinsel yaşam için evlenmeyi bekleyen erkeklerimizin ve kızlarımızın da olduğunu inkâr etmiyorum. Yirmi bir yaşına gelip hala “ağzı pis olmuyor mu, nasıl öpüyorsun” diyen ya da penis dediğin anda masayı terk eden kızların ve erkeklerin ülkesi hala burası. Ancak internet bu kadar yayılmış, cinsel içeriğe ve eşe ulaşmak birkaç dakikalık işler olmuşken; Türkiye bekâretini internet sayesinde kaybededururken biraz daha gerçekçi olalım.

Mahrem sırlarımızı ve anlarımızı en yakın arkadaşlarımızın yargılayıcı bakışlarına maruz kalmamak adına hep yabancılarla paylaştığımızı itiraf edelim.

2 yorum:

  1. yabancılarla paylaşmak? ben seni yabancı görmüyorumki :) ha tabi cidden yabancılarda var ama öyle anlar geliyoki tanıdıklarımdan daha yakın olabiliyorum buda acı işte

    YanıtlaSil
  2. doğru ve üzücü bir tespit eklenecek bişey yok

    YanıtlaSil

2023 - Kalan 6 Ay

Temmuz, on beş ay sonra spor salonlarına döndüğüm ve eğer bir kaza bela olmazsa, nasıl öleceğimi de öğrendiğim ay oldu. Bunun getirdiği duyg...