15 Haziran 2009 Pazartesi

TENİN SICAK TENİN KIVRAK RUHUN SARIŞIN (15.06.2009)

Bir türlü kendini gösterememek nasıl bir duygu? En az iki kardeş yaşanan bir evde karındaşınızın gölgesinde kalmış olabilirsiniz. Ne kadar çalışkan olsanız da sizden daha iyi olanların belki kendi sınıfınızda belki daha büyük topluluklarda gerisine düşmüşsünüzdür bir zamanlar. Belki bir restoranda garson el hareketinizi fark etmemiş, belki kalabalık bir ortamda seslendiğiniz kişi dönüp bakmamış ve bakanların gözünde yerin dibinde hissetmişsinizdir. Bütün bu örnekler saklanmak isteme güdüsünden bağımsız. Saklanmak istediğimiz anlara da bunun gibi zekâ istemeyen onlarca örnek fışkırtabiliriz şu anda. Peki, susmak zorunda olup da oradan sessiz çığlıklar atmak durumunda kaldınız mı hiç? Ortaya çıkmak için içinizin gittiği fakat saklanmak zorunda olduğunuz? Buna rağmen oturduğunuz yerde duramayıp bin bir numara çekerek fark edilmeyi beklediğiniz?
Ağzının içine bakıyordu genç adam. Onu anlasın diye. Daha nasıl anlatabilirdi aşkını bilmiyordu. Sana aşığım bile demişti. Ama anlamıyordu aptal sarışın. Ya da anlamak istemiyordu. Yüzde yetmiş yakışıklı adam sarışın için ölmeyi öldürmeyi sevdiği sevmediği her şeyden vazgeçmeyi, ömrünü benliğini önüne sermeyi teklif etmişti bile. Bu kadar verici olması genelde başına geldiği gibi onun kıymetini de azaltmamıştı şansına bu sefer. Ama anlamıyordu aptal sarışın. Aslında aptal da değildi. Sadece sarışındı. Sarı saçlarından o suçlu değildi. Ama sarışın kelimesine illa ki “aptal” sıfatını ekleme terbiyesizliği bunu yazanın suçuydu. Ama yazara göre de bir insan aptal olmasa; artık anlardı. Komiser Kolombo olmak mı lazımdı bu ipuçlarından bir sonuca ya da en azından bir yola çıkmak için? “Anlamıyorum seni” diyordu sarışın. Aptal sarışın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

2023 - Kalan 6 Ay

Temmuz, on beş ay sonra spor salonlarına döndüğüm ve eğer bir kaza bela olmazsa, nasıl öleceğimi de öğrendiğim ay oldu. Bunun getirdiği duyg...