8 Ağustos 2010 Pazar

KNIGHT AND DAY (2010) by JAMES MANGOLD **-


Son on beş yıldır çektiği filmlerle ortalamanın üzerinde seyreden ve kadın oyuncularına Oscar kazandırmasıyla tanınan James Mangold; 3:10 to Yuma(2007)’dan üç yıl sonra en ölü doğan projesi Gece ve Gündüz ile sinemalarımıza konuk oluyor. Western, biyografi, gerilim gibi her seferinde farklı türlere el atıp alnının alıyla çıkan yönetmen bu kez eski usul Hollywood yaz eğlence aksiyonlarına göz kırpıyor. İlk uzun metrajını kaleme alan Patrick O’Neill’in senaryosundan çekilen Gece ve Gündüz’ün ilgi çekememesinin en büyük sebebi Tom Cruise’un kaybettiği popülaritesi olarak gösteriliyor. Kariyerine üç Oscar adaylığı sığdıran Cruise ne yazık ki magazin gündemine geldiği diğer konular nedeniyle hızla istenmeyen ve izlenmeyen adama dönüştü. En son iki yıl önce Brian Singer’ın Alman(!) filmi Valkyrie(2008)’de başrol oynayıp dimağları alt üst eden Cruise’un aynı yıl yoğun makyaj altında konuk oyuncu olduğu Tropic Thunder(2008)’ı ve kimsenin umursamadığı Lions for Lambs(2007)’i de saymazsak dört yıl önceki Mission:Impossible III(2006)’den beri dişe dokunur filmini izleyemedik. Ethan Hunt karakterinin de ortalama bir tekrar olduğunu kabullenip Spielberg’in War Of The Worlds(2005)’ünün çok kötü olduğunda hemfikir olursak izlediğimiz son ele gelir Cruise filminin Collateral(2004) olduğunu görüyoruz.
Altı yıldır perdede varlık gösterememiş bu uluslararası yıldızı kurtarabilecek tek rolün Knight and Day’daki Roy Miller olması tesadüf değilse, Cruise’nin çok zeki bir hamle yaptığını teslim etmeliyiz.
Tom Cruise’nin oynadığı Roy karakteri eğlenceli, zeki, atik ve cesaretli. O bir ajan ama bütün ajanlardan daha doğal. Bütün ajanlardan daha eğlenceli, romantik ve komik. Filmin ilk yarısında kahkahalarla gülebileceğiniz birçok sahne mevcut. Cruise’nin bu kendini hafife alma ve temize çekme operasyonu kesinlikle başarıya ulaşıyor. Gece ve Gündüz’ü izledikten sonra onu yeniden sevmeye başlamamanız imkânsız. Koluna taktığı Cameron Diaz ise ilerleyen yaşına rağmen halen perdenin en güzel ve en sempatik kadınlarından biri. Gülümsemesi içten, yüzü şeker mi şeker. Bu role de mükemmel uyum sağlıyor. Gece ve Gündüz birçok eksiğine rağmen perdede yan yana getirdiği iki başrol oyuncusunun muhteşem kimyası ve onlara verdiği değer ile vasatın üzerine çıkıyor. Dijital müdahalelerin sırıttığı, aksiyonun heyecanlandıramadığı, senaryosunda büyük gedikler bulunan ve yan karakterlerini işlemeyi hepten unutan bu savsak film her şeye rağmen June ve Roy’un uyumu, tatlılıkları ve komiklikleri nedeniyle sınıfı geçiyor.
Aksiyon sinemasında uzun zamandır unutulan romantik dokunuşların sunulmasından ibaret filmimiz birçok ülkede gerçekleştirilen çekimleri ve o ülkelerin yerel değerlerini aksiyon malzemesi yapma çabasına rağmen bir çift karakterin filmi olarak hatırlanacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

2023 - Kalan 6 Ay

Temmuz, on beş ay sonra spor salonlarına döndüğüm ve eğer bir kaza bela olmazsa, nasıl öleceğimi de öğrendiğim ay oldu. Bunun getirdiği duyg...