2 Ocak 2011 Pazar
THE TOWN (2010) by BEN AFFLECK ***
Oyunculuk kariyeri sürekli düşüşte seyreden Ben Affleck, hiçbir yapımda rol almadığı 2006-2009 döneminde yönettiği ilk film olan Gone Baby Gone(2007) ile gündeme geldi. Dennis Lehane’nin romanından Aaron Stockard ile birlikte uyarlayıp kardeşi Casey Affleck’i başrole koyduğu bu ilk uzun metrajı beklenmedik bir ilgi gördü ve Affleck’in ölçülü yönetmenliği başarılı bulundu. Amy Ryan’ı Oscar adayı yapan film, birçok törende Ben Affleck’in “umut vadeden yönetmen-ilk filmini çeken yönetmen” benzeri ödüller almasını sağladı. Bu projenin ardından oyunculuğa yeniden ısınsa da başarıya ulaşamayan aktör tam da ödül sezonunda Hırsızlar Şehri ile karşımıza çıktı.
The Town kısaca üç soygun sahnesi içeren romantik bir suç filmi. Ben Afleck’in o mahalleleri çok iyi bildiği için konuyu bu kadar iyi yansıttığı basın bültenleriyle dağıtılan –ilgi çeksin- bilgiler arasında.
İlk soygun sahnesi; hemen açılışta olması, kullanılan maskeler ve zekice hamleler ile birçok başyapıtın yanı sıra yakın dönemden The Dark Knight(2008)’i hatırlatıyor, üstelik onun altında ezilmiyor. Sürenin ortasına denk gelen ikinci soygunda işler ilkine göre kötü gidiyor ve doğrudan “son bir soygun yapalım” demese de lafı oraya getiren final soygunu filmin en yüksek anlarını sağlıyor. Ancak filmin güzel aksiyon sahneleri çekmek için yapılmadığını, çoğu türdeşinin aksine bu sahnelerin dramatik yapıyı desteklemek ve izleyiciyi salona çekmek için dolgu malzemesi olarak kullanıldığını söylemeliyiz. Yani ortada nefes kesen hareketli sahneler dışında meziyeti olmayan ve seyircisine iki aksiyon arasında süreyi doldurmak adına dolanan şuursuz karakterler sunan bir film yok. Aksine klişelere düşmemek için oldukça uğraşan bir senaryo ve iyi olmak için çırpınan oyuncular var. Blake Lively’nin abartılan performansından çok şey beklemez ve Ben Affleck’in kendini putlaştırmaya çalıştığı bazı anları saymazsak, seviyenin vasatın üzerinde olduğunu söyleyebiliriz.
Kısıtlı kullandığı aksiyonu olabildiğince sertleştiren yönetmen, ortalamanın biraz üzerinde bir toplama ulaşsa da sonuçta eli yüzü düzgün bir suç filmi yapmış olmanın ötesine geçemiyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2023 - Kalan 6 Ay
Temmuz, on beş ay sonra spor salonlarına döndüğüm ve eğer bir kaza bela olmazsa, nasıl öleceğimi de öğrendiğim ay oldu. Bunun getirdiği duyg...
-
Başlığın bile yeterince şok edici olduğunun farkındayım. Günlerdir arabesk soslu aşk nidalarımı okumaktan sıkılmışsınızdır belki düşüncesiyl...
-
Yasemin Alkaya; bale eğitimi almış, konservatuar mezunu bir tiyatro sanatçısı olarak tanınıyor. Fotomodellik de yapmış ve bir kafe işletiyor...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder