30 Ağustos 2011 Salı

X-MEN: FIRST CLASS (2011) by MATTHEW VAUGHN ***


Bryan Singer’in 2000 senesinde beyazperdeye getirdiği Marvel süper kahramanları “X-Men”in maceraları 2003’te “X2” ve 2006’da “X-Men: The Last Stand/X-Men: Son Direniş” ile devam etmişti. Külliyatın en sevilen karakteri diyebileceğimiz Wolverine ise 2009’da “X-Men Origins: Wolverine/X-Men Başlangıç: Wolverine” isimli kendi filmine kavuşmuştu.

Bahsettiğim dört film arasından sadece Bryan Singer imzalı ilk ikisinin izlenmeye değer olduğunu söyleyebilirim. X-Adamlarla ilgili her şey belli ölçüde dikkat çekicidir ancak çizgi romanların hakkını vermek o kadar da kolay değil.
Fena bulunmayan “Layer Cake/Bir Dilim Suç”un ardından 2007’de yazıp yönettiği “Stardust/Yıldız Tozu” ile dikkatimizi çeken Matthew Vaughn’nin komedi macera “Kick-Ass”ten bir sene sonra yönettiği “X-Men: First Class/X-Men: Birinci Sınıf”; yönetmenin filmografisindeki en büyük çaplı film oldu. X-Men’in köklerine dönüp öyküyü en baştan anlatma çabasındaki film Magneto’nun meşhur başlığı takışını ya da Profesör X’in sakat kalışını görmek isteyenler için biçilmiş kaftan. Aksiyona gömülüp hikâyeyi ıskalamayacak kadar da akıllı ancak parıltıdan uzak ve heyecansız da.

Yönetmen Vaughn kesinlikle aksiyon çekme konusunda sınavı geçemiyor. Dev denizaltının tasarım uçağa doğru çekilişiyle başlayıp sahilde biten sahne animatörlerin kendi aralarında kotardıkları bir öğleden sonra eğlencesi tadında. Michael Bay ya da o kalibrede bir aksiyon ustasının eli değse yıllarca unutulmayabilirdi.

James McAvoy’un artık iyice kendini saldığını düşünüyorum. Yeni neslin umut vaat eden erkek oyuncusu ilan edildikten sonra üç filmden birinin başrolüne getirilmeye başlandığından beri işi rölantiye aldı. Hiç çaba sarf etmiyor. Lincoln suikastının aydınlatılmasında görevli bir avukatı da, Profesör X’in gençliğini de canlandırsa aynı şekilde oynuyor. Biraz ara verip ne yapıyorum diye düşünmesi lazım.


Hoş diğer oyuncular da birbirinden kötü. Özellikle genç mutantları canlandıran kadroyu ben şahsen konservatuar elemelerinden geçirip eğitim bile vermem. Sadece Magneto’nun gençliğini canlandıran Michael Fassbender iyi, çok iyi. Göründüğü her sahnede film şahlanıyor. Magneto’yu Magneto yapan motivasyonların hepsini gözlerinden okuyabiliyoruz.

“X-Men: First Class/X-Men: Birinci Sınıf”; perdede X-Men filmi izlemek isteyenlerin ilgisini çekecektir. Çizgi romanları temel alan üçüncü ve dördüncü filmlerden iyi olduğu da kuşkusuz. Bu da demek oluyor ki son sekiz senedir izlediğimiz en iyi X-Men filmi bu. Ama yine de insanoğlu, olabileceğin en iyisini istiyor, hakkımız bundan fazlası olmalıydı diyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

2023 - Kalan 6 Ay

Temmuz, on beş ay sonra spor salonlarına döndüğüm ve eğer bir kaza bela olmazsa, nasıl öleceğimi de öğrendiğim ay oldu. Bunun getirdiği duyg...