Kaç yıl süreceği belli olmayan ömrümün ilk 26 yılını tamamladım. Peki, 26.yılımı nasıl değerlendirdim? İşte bu soru bugünün baş can sıkıcısı.
1.Öncelikle kendime bir yılı boşa yaşanmamış hissedebilmek için koyduğum kota olan “her yıl doğum gününe kadar uzun metraj bir senaryoyu tamamla” kuralını bu yıl karşılayamadım. Evet, iki kısa metraj yazdım ve bunlardan birini ilk kez bir yarışmaya gönderdim (sonuçlar 3 ay sonra açıklanacak) ama yine de kendime verdiğim sözü tutamamış oldum.
2.Hayatımın ikinci büyük aşkından da uzaklaşmak zorunda kaldım. Aylarca acısını çektim ve gidip üçüncü kez âşık olabildim. Bu da bana kimsenin vazgeçilmez olmadığını gösterdi. Üçüncü kişi hem daha önceki bütün ilişkilerimden izler taşıyor hem de âşık olabileceğim insan profilinin sınırlarını HERKESE genişletiyordu! Daha çirkini, daha kültürsüzü, daha kabası, daha imkânsızı olamazdı. Herkeste sevilecek bir şey bulabilme ve kendime imkânsız hedefler koyup eziyet etme potansiyelim göz kamaştırdı.
3.İş hayatına başladım. Öğrenci olmamak muhteşem bir şeymiş. Dünyanın en kolay üniversite mezunu işi olan pratisyen hekimliği başardığımı düşünüyorum.
4.Defalarca Ankara’ya gittim. Yeni kaçma mekânım ve cazibe merkezim oldu. Çocukluğumun şehrini bir de yetişkin gözüyle izledim, sevgim boyut değiştirdi ama miktarı azalmadı.
5.Hayatımda içmediğim kadar çok içki içtim. İçkinin insanlara neler yaptığı ile ilgili ciddi hayat deneyimleri kazandım. İçki konusunda damak tadı geliştirdim ve içmeyi bıraktım.
6.Hayatımda hiç yapmadığım (yapmama gerek de olmayan) şeyler yaptım. Bunlar arasında genelev görmek, traktör kullanmak, tarla görmek-sulamak-boru değiştirmek-ilaçlamak, temizlik kurallarının hiçe sayıldığı-yere düşen her şeyin yendiği-elle yendiği mangal partilerine katılmak, hamama gitmek-hamamda keselenmek, kahveye gitmek, farklı sosyo-kültürel çevrelere girmek, soba yakmak, emir vermek gibi şeyler vardı. Çoğundan büyük zevk aldım.
7.Birçok insanı hayatımdan çıkardım, bazıları hala fark etmedi.
8.Anneme daha az yalan söyledim, aramız daha da kötüleşti.
9.Sevdiğim-sevmediğim her şey daha da netleşti.
10.Yemek yapmayı öğrendim. Bulaşıktan daha az nefret eder oldum.
11.Sevdiğim medya figürü sayısı ikiden dörde çıktı.
12.İngilizcemin yüzde 30’unu, Almancamın tamamına yakınını kaybettim.
13.Daha az film ve dizi izledim, daha çok kitap okudum.
14.Yaptığım en istikrarlı şey bu blogu yazmak oldu.
15.Çok eğlenceli bir sırdaş ve çok iyi niyetli bir koca bebek arkadaş edinebildim, sahip olduklarımdan hiçbirini kaybetmedim.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2023 - Kalan 6 Ay
Temmuz, on beş ay sonra spor salonlarına döndüğüm ve eğer bir kaza bela olmazsa, nasıl öleceğimi de öğrendiğim ay oldu. Bunun getirdiği duyg...
-
Başlığın bile yeterince şok edici olduğunun farkındayım. Günlerdir arabesk soslu aşk nidalarımı okumaktan sıkılmışsınızdır belki düşüncesiyl...
-
Yasemin Alkaya; bale eğitimi almış, konservatuar mezunu bir tiyatro sanatçısı olarak tanınıyor. Fotomodellik de yapmış ve bir kafe işletiyor...
doğum günün kutlu olsun serkan:)
YanıtlaSil