11 Ağustos 2009 Salı
MY HISTORY OF VIOLENCE (11.08.2009)
Etrafınızda şiddet varsa ve siz buna göz yumuyorsanız, döner dolaşır sizi bulur.
Aile içi şiddeti konu alan bir filmin eleştirisini yazmam gereken günün gecesinde, son 15 yıldır ilk defa şiddete maruz kaldım. Öncesinde olanlar her açıdan eşit kişiler arası çocuksu durumlar ve karşılıklı mahalle kabadayılıklarıydı, o yüzden dünyanın hiçbir yerinde bence şiddet sayılamazlar. Ailesinden ya da arkadaş çevresinden ne sözlü ne de fiziksel herhangi bir -bırakın şiddeti- sertliğe dahi maruz kalmamış şanslı bir insan olarak dün gece dünyam başıma yıkıldı.
Aranızdaki ilişki çerçevesinde sizi kendi gözünden sakınması gereken, her zaman her yerde yanınızda/arkanızda olmayı kendiliğinden taahhüt edip sizi güvendiren birinin bir an sinirlenip bağırması, üzerinize yürümesi nasıl olur bir düşünün.
Siz; güven duygusunu en üst düzey hissettiğiniz bir mekânda canınızdan çok sevdiğiniz biri ile yalnızken, o; size fiziksel zarar vermeye yelteniyor. O halde neresi güvenli artık, kime güveneceksiniz? Bu; akıl sağlığını kaybetmiş biri ile aynı odada bulunmaktır. Bir adam karısını, kadın kocasını, ebeveynler çocuklarını, sevgililer birbirlerini dövmeye kalkarsa, dostlar birbirine şiddet gösterilerinde bulunurlarsa nasıl güvende olabiliriz?
Kadın ya da erkek olmakla alakası olmayan bir durum bu. Hastalıklı beyinlerle ilgili. Konuşarak derdini ifade etmeye gücü yetmeyen, kendini zeki, başarılı ya da özel hisseden ancak daha zeki ya da en azından daha haklı olmanız karşısında söyleyecek lafı kalmadığı anda ayağa kalkıp sizi cüssesi, elindeki silahı ya da o anki pozisyonu ile korkutmaya/size zarar vermeye yeltenen biri varsa çevrenizde; hemen ondan uzaklaşın. Bu insanlar sizi bırakın dış dünyadan korumayı, kendilerinden bile koruyacak zihinsel beceriye sahip değildirler.
Dün gece yaşadığım olay bana çok yerinde bir genellemeyi hatırlattı. Eğer bir canlı başka bir canlıya fiziksel zarar verebiliyorsa, gün gelir size de verebilir.
Çevrenizde kedi köpek öldüren, hayvanlara bitkilere eziyet eden, insanlara vurabilen, sürekli kavga dövüş çıkaran biri varsa; onun zavallı, acınacak durumdaki kendini ispat çabasının doğurduğu şiddetin sizi bulmasını beklemeden ondan uzaklaşın. Bana elini kaldıramaz sanıyorsanız, ne yazık ki yanılıyorsunuz.
Koroplast’ın çok eğlenceli radyo reklamında dediği gibi:
At çöpü at çöpü at, dök çöpü dök çöpü dök, at çöpü at çöpü at, dök çöpü dök çöpü dök, akmasın kokmasın…
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2023 - Kalan 6 Ay
Temmuz, on beş ay sonra spor salonlarına döndüğüm ve eğer bir kaza bela olmazsa, nasıl öleceğimi de öğrendiğim ay oldu. Bunun getirdiği duyg...
-
Başlığın bile yeterince şok edici olduğunun farkındayım. Günlerdir arabesk soslu aşk nidalarımı okumaktan sıkılmışsınızdır belki düşüncesiyl...
-
Yasemin Alkaya; bale eğitimi almış, konservatuar mezunu bir tiyatro sanatçısı olarak tanınıyor. Fotomodellik de yapmış ve bir kafe işletiyor...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder