4 Ağustos 2009 Salı

ROGER EBERT


Günde ortalama yirmi kişinin girdiği bir blogum var artık. Anketimde dürüst olan dört kişi; hakkımda dedikodu yapmak için girdiklerini söylemişler. Yani en azından otuz kişiye ulaşıyorum günde. En yakın dostlarımın okumadığını çok iyi biliyorum, okusalar “o ne demek Serkan, bu ne zaman oldu” gibi bin bir soru sorarlar. Konuştuğumuzda yazdıklarımdan hiç haberleri yokmuş gibi davranıyorlar. Neden bilmem.
Yazdıkça daha özgür ve cesur hissettiğim bir yer burası. Günlüğüme yazdıklarımın yüzde yirmisini yazma cesareti gösterebildiğim ancak bunun bile çevremdeki duvarlara yıkma darbeleri vurduğunu açıkça hissedebildiğim bir büyük tuvalet. O yüzden yakın zamanda vazgeçmeye niyetim yok. Peki, neden son günlerde bu kadar az güncelliyorum? Bir şey yaşamadığımdan mı?

Buraya yazdıklarımın yüzde 99’u hiçbir tanıdığım tarafından tanınmayan kişiler hakkında. Yani köyüm ve köylülerin. Son günlerde yaşadığım üzücü ve en azından beni şok edici olaylar ise on ay öncesinde sonlanan hayatımda yer alan insanlarla alakalı. Çok zengin bir eski özel insanın iflasının ortaya çıkardığı çirkin insan manzaraları ve yalanlar var mesela, ne yazık ki bahsedemediğim. Bir de inanmayacaksınız ama önceki üç kişilik grup aşk olayında bir kişinin adı değişti ve yeni bir grup aşk vakası yaşanıyor. Aynı iki kişiyi içeren, üçüncülerin değiştiği iki ayrı üç kişilik aşk ve seks olayı. Yeryüzünde bunun gerçekleşebilme ihtimali nedir ve neden beni bulur bilmiyorum.

Kendi ana konum ile ilgili ise arzularımın devam ettiğini söylemeliyim. Kendisini değil de bir fotoğrafını elde etmiş misali asıl istediğimin suyunun suyu ile sürekli doyurulduğumu ve bunun da arabesk yazılarıma fren koyduğunu belirteyim. Bazen “ne işim var benim burada” bile diyorum. O kadar yani.

Bir hafta içerisinde; ilk defa bir senaryomu yarışması için göndermemin ardından sinema ile ilgili çok önemli bir gelişme daha oldu. Altyazı adlı sinema dergisine DVD eleştirisi yazmaya başlayacağım. Becerebilir miyim bilmiyorum ama en azından deneyeceğim.

1 yorum:

2023 - Kalan 6 Ay

Temmuz, on beş ay sonra spor salonlarına döndüğüm ve eğer bir kaza bela olmazsa, nasıl öleceğimi de öğrendiğim ay oldu. Bunun getirdiği duyg...