11 Haziran 2018 Pazartesi

Ev Sineması: Thelma (2017)

Muhafazakar Hristiyan taşra kızı Thelma üniversite için geldiği büyük şehirde arkadaş etkisiyle ateizm, alkol, sigara ve lezbiyen ilişkiyle tanışır ancak babasının aktardığı öğretiler nedeniyle suçluluk duygusu boğazına çöker ve epilepsi benzeri jeneralize klonik ataklar geçirmeye başlar. Gittiği doktorlar pozitif kanıtlar elde edemeyince psikolojik altyapıdan şüphelenir ve Thelma hem geçmişiyle hem de bir birey olarak arzularıyla tanışmaya başlar.



Okumak için tıklayın.

Dinozor Hakları İçin Birleşin: Jurassic World: Yıkılmış Krallık (2018)

2001’de sonlanan Jurassic Park serisini yeniden başlatan Jurassic World (2015) filminin devamı niteliğindeki Jurassic World: Yıkılmış Krallık, selefinin bıraktığı noktanın çok uzağından başlamıyor. Eğlence parkı yıkılmış, insanlar adadan uzak durmakta ve adadaki volkanın patlayıp içindeki tüm canlıları yok edeceği günü beklemektedir. Bir kısım bilim insanı bunun doğal seleksiyonun sonucu olduğunu savunmakta ve doğanın kendi yöntemiyle -yüzyıllar önce olduğu gibi- dinozorların sonunu getirmesine göz yumulması gerektiğini önermektedir. Claire Dearing’in (Bryce Dallas Howard) başı çektiği bir grup aktivist ise; dinozorların yaşamının güncel hayvan hakları kanunları çerçevesinde değerlendirilerek, soyu tükenmekte olan canlılar olarak korunması için çalışmalar yürütür… Bu çıkış noktası filmi şüphesiz 2018 yılına taşıyıp politik doğruculuk çerçevesinde güncellemek için geçerli bir adım. Belli bir yaştan ufak olanların dinozorların yaşamadığı bir dünyayı bilmediği gerçeğini  filmin iyi insanlarının ağzından savunan senaristler, bir yandan da hayvanat bahçelerine uzanan görüntüler eşliğinde doğduğumuz günden bu yana dünyayı paylaştığımız canlıları ve içinde bulundukları tehlikeleri düşünmemizi isteyerek çevreci mesajlar veriyor.



Okumak için tıklayın.

Kadın Düşmanı Bir Erkek Fantezisi: Mahalle (2016)

Erkekliğiyle ünlü(!) bir mahalle düşünün. Herkes kabadayı. Bütün erkekler racon kesiyor. Kasabı, bakkalı, emlakçısı… Rakı sofraları kuruluyor, erkekler içip eğlenirken kadınlar hizmet ediyor, bir fırsat bulurlarsa kahve içip dedikodu yapıyor. Kadın, erkek nereye derse gitmek zorunda. Canım istemiyor diyemez, kocası dövebilir. Hatta gittiğinde yüzünün alacağı şekle bile kocası karar veriyor. Erkekler çocuklarını da dövüyor. Babasından ne öğrendiyse oğlan çocuğu, kız kardeşine öyle davranıyor. Mangal yapmak dışında tek aktiviteleri maç. Hele o dönüş yolundaki küfrün bini bir para sohbetler yok mu, tadından yenmiyor. Hoşlarına gitmeyen bir şey olursa, maçtan sonra toplanıp ne yapacaklarına karar veriyorlar. Asmak, kesmek, küfür kıyamet sallamak serbest…



Okumak için tıklayın.

Mehmet Salih Demir: “Ülkelerin Aylakları Akrabadır”

Yirmi yıldır Diyarbakır’da yaşayan Nusaybinli Mehmet Salih Demir, Cegerxvin Kültür Merkezi ve DSM çatısı altında eğitim görüp bir araya gelmiş, 3-4 yıldır imece usulü film yapan ekibin bir parçası. “Kim film çekiyorsa, hangi arkadaş boşsa gidiyoruz. Bazen oyunculuk, bazen ses, ışığa yardım ediyoruz, bazen de eşya taşıyoruz” diyen Demir dört yıldır üzerinde çalıştığı senaryosunu kısıtlı imkanlara uyacak şekilde dönüşüme uğratıp Cano’yu çekerek 17.!f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nin bu yıl başlayan !f Yeni bölümünde karşımıza çıktı. Annesiyle yaşayan ilköğretim öğretmeni Cano’nun ansızın ortadan kayboluşunu araştırmaya başlayan İbrahim’in yaşadıkları üzerinden hayat ve varoluş üzerine sorular soran Cano (2018), Köprüde Buluşmalar’da Work in Progress’e seçilip Başka Sinema ve Paz Dijital Tanıtım Pazarlama ödüllerine layık görülmüştü. Nisan ayı gibi vizyona girmesi planlanan yapımı, senaryoyu da yazan yönetmeni, 2013 tarihli Sineklerin Anı adlı bir kısa filmi daha bulunan Mehmet Salih Demir ile konuştuk.



Okumak için tıklayın.

2023 - Kalan 6 Ay

Temmuz, on beş ay sonra spor salonlarına döndüğüm ve eğer bir kaza bela olmazsa, nasıl öleceğimi de öğrendiğim ay oldu. Bunun getirdiği duyg...