DANS LA MAISON (2012) by FRANÇOIS OZON ***

François Ozon’un yeni filmi Evde (Dans la maison); İspanyol yazar Juan Mayorga’nın Arka Sıradaki Çocuk (El chico de la ultima fila) adlı oyunundan uyarlanmış, edebiyat ve üretim süreci hakkında incelikli bir iş. Yazar-okur ilişkisini öğrenci-öğretmen rolleri üzerinden gerçek ile kurgunun birbirine karıştığı gerilim ve mizah dolu bir öyküyle sunan yapım ilgiyi hak ediyor.

"Dans la maison/Evde" filminin eleştirisini Ters Ninja için yazdım. Yazının tamamını Bu Hafta Vizyona Giren Filmler (24 Mayıs 2013) başlığı altında okuyabilirsiniz.  

IO E TE (2021) by BERNARDO BERTOLUCCI ***

Geçirdiği kaza sonrası tekerlekli sandalyeye mahkûm olan Bertolucci’nin bir daha asla film çekemeyeceği düşünülüyordu. Dokuz Oscar’lı Son İmparator’un (The Last Emperor) iki Oscar’lı yönetmeni zaten yirmi yıldır ondan beklenen seviyede bir filmle çıkamamıştı seyirci karşısına. Üstüne bir de klostrofobiyi kusursuz yansıtan ve üst düzey bir sinema deneyimi sunan yeni filmi Ben ve Sen’in dişe dokunur şeyler anlatmadığını görmek üzücü. Avrupa’nın en politik yönetmenlerinden birinin, dallanıp budaklanmaktan imtina eden ve yalnızca sinematografisiyle var olan bir film ile kariyerini sürdürdüğünü görmek hayal kırıklığı yaratıyor.

"Io e te/Ben ve Sen" filminin eleştirisini Ters Ninja için yazdım. Yazının tamamını Bu Hafta Vizyona Giren Filmler (17 Mayıs 2013) başlığı altında okuyabilirsiniz.  

BERNIE (2011) by RICHARD LINKLATER ***-

Richard Linklater’ın şimdilik sondan bir önceki filmi Bernie’nin Suçu Ne? (Bernie) daha önce birkaç kez ülkemizde gösterime sokulacağı duyurulmuş ancak son anda vazgeçilmiş bir yapım. Before Sunrise, Before Sunset, Waking Life, Kaset (Tape) ve A Scanner Darkly filmleriyle kendine has hayran kitlesi edinen Linklater filmini 1998 yılında Texas’ta bir dergide çıkan Skip Hollandsworth imzalı “Midnight in the Garden of East Texas” adlı makaleden yola çıkarak yazmış.

Texas Monthly’de çıkan habere göre küçük bir kasabada yaşayıp herkesin yardımına koşan Bernie Tiede bir gün kasabanın en zengin, en huysuz kadınını öldürür ve aylarca garajdaki dondurucuda saklar. 1996 yılında 81 yaşındayken öldürülen Marjorie Nugent adlı kadının katili olarak ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Bernie kasabanın yaş ortalamasına bakınca genç sayılabilecek, yardımsever ve iyi niyetli bir adamdır. Cenaze evinde çalışır ve ölenlerin yakınlarına her türlü desteği sağlar. Tiyatro oyunları yönetir ve oynar. Herkesin ufak işlerine yardım eder ama asla karşılık beklemez. Dar gelirli olmasına rağmen kendinden çok etrafındakilere para harcar. Tüm kasaba onu melek olarak nitelendirir ama ne var ki o bir gün bir cinayet işler.

Richard Linklater filmi çekmeden önce Bernie Tiede ve kasaba sakinleriyle röportajlar yapmış. Üstüne, bunları filmi için oyunculara yeniden canlandırtmak gibi bir yöntem seçmiş. Böylece kurmaca filmini sahte belgesel niteliğinde röportajlarla zenginleştirmiş. Sonuç etkileyici. Bernie’nin Suçu Ne? hiçbir eksiği olmayan, çok başarılı bir film. Tek sorun, anlatılanların ilginizi çekmeme ihtimali.

Bernie’nin Suçu Ne? (Bernie)

Yönetmen: Richard Linklater

Senaryo: Richard Linklater (senaryo), Skip Hollandsworth (makale ve senaryo)

Oyuncular: Jack Black, Shirley MacLaine, Matthew McConaughey, Brady Coleman

Yapım: 2011 / ABD / 99 dakika

LOS AMANTES PASAJEROS (2013) by PEDRO ALMODOVAR ***

Aklımı Oynatacağım’ı önyargısız izlerseniz, çok eğlenceli bir komedi ile karşılaşırsınız. Biraz içine girmek isterseniz; Almodóvar’ın mizaha dönüşünün ne kadar vakitli olduğunu fark edersiniz. Anlatılan öykülere gömülmez de karakterleri incelerseniz, mutlulukla ilgili tüyolar edinebilirsiniz. Üstelik bir sonraki uçağa binişinizde görevliler kuralları anımsatırken, kendi kendinize kahkaha atacağınız garanti.

"Los amantes pasajeros/Aklımı Oynatacağım" filminin eleştirisini Ters Ninja için yazdım. Yazının tamamını Bu Hafta Vizyona Giren Filmler (10 Mayıs 2013) başlığı altında okuyabilirsiniz.   

DE ROUILLE ET D’OS (2012) by JACQUES AUDIARD ***-

Pas ve Kemik’te Jacques Audiard özgün bir yönetmenlik sergilemiş: Hollywood mekaniğinden uzak, Fransız klişelerinden sıyrık. Kamera hareketleri o denli doğal ve akıcı ki; sanki hiç planlanmamış, üzerine düşünülmemiş. Gerçek hayat oracıkta yaşanırken, elinde kamerayla yanlarına yaklaşıp tanıklık etmiş. Ne çerçeve derdine düşmüş ne estetik görünme adına taklalar atmış. Hiç kimseden etkilenmemiş, yıllardır film izlememiş hatta bazen çekerken gözünü kapatmış gibi. İşçilik kelimesi hakaret olur. Herkesin birbirine benzediği zamanlarda sinema âşıklarının kalp atışlarını hızlandırabilecek bir sanat eseri bu

"De rouille et d’os/Pas ve Kemik" filminin eleştirisini Ters Ninja için yazdım. Yazının tamamını Bu Hafta Vizyona Giren Filmler (03 Mayıs 2013) başlığı altında okuyabilirsiniz.   

STAND UP GUYS (2012) by FISHER STEVENS *

Eski Dostlar’ın oyuncu kadrosu Al Pacino, Christopher Walken ve Alan Arkin’dan oluşmasaydı; film yaşlılar için çekilmiş bir Judd Apatow taklidi olarak küçümsenip kısa sürede unutulabilirdi. Ancak bu haliyle nefret besleyebileceğiniz bir işe dönüşmüş durumda. Jon Bon Jovi imzalı Altın Küre adayı enfes şarkının bile yapabileceği hiçbir şey yok.

 
"Stand Up Guys/Eski Dostlar" filminin eleştirisini Ters Ninja için yazdım. Yazının tamamını Bu Hafta Vizyona Giren Filmler (03 Mayıs 2013) başlığı altında okuyabilirsiniz.