Banu Sıvacı’nın yazıp yönettiği ilk uzun metrajlı film olan Güvercin,
yakında “Yeni Adana Gerçekçiliği” başlığı altında toplayabileceğimiz
kadar çoğalan işlerden biri. Şehrin kenar mahallelerinde yoksullukla
boğuşan insanların öykülerini anlatan bu filmler Adana’ya özgü
çekicilikleri ve doğallıklarıyla öne çıkıyor fakat Güvercin bu
bağlamda, şehri filme dahil etme konusunda yetersiz kalıyor. Taşköprü’yü
gösterip Pozantı’nın adını anmak yetmiyor ne yazık ki. Belki bütçe,
belki prodüksiyon ekibi yetersizliği, belki de yönetmen tercihidir
bilemiyorum ama Güvercin’in Adana’sında karakterlerimiz dışında
pek kimsecikler yaşamıyor gibi. Düğün, mezat sahneleri kalabalık olsa
da filmin geneline, ruhuna bakıldığında ne şehrin sesleri ne Yusuf’un
ömrünü harcadığı sokaklar canlı.
Okumak için tıklayın.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2023 - Kalan 6 Ay
Temmuz, on beş ay sonra spor salonlarına döndüğüm ve eğer bir kaza bela olmazsa, nasıl öleceğimi de öğrendiğim ay oldu. Bunun getirdiği duyg...
-
Başlığın bile yeterince şok edici olduğunun farkındayım. Günlerdir arabesk soslu aşk nidalarımı okumaktan sıkılmışsınızdır belki düşüncesiyl...
-
“Carrie Bradshaw daha fazlasını istediğini bilen bir küçük kasaba kızıydı…” Hem edebiyat hem televizyon hem de sinema dünyasında başarılı ol...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder