Bugün, başkası yapsa burun kıvıracağım, ciddiye almayacağım bir şey yaptım.
Artık cansız bedeninden kalanların yanına gelişlerim eskisi gibi planlı olamıyor. Genelde bir güç beni yakamdan tutup yanına getiriyor, karşı koyamıyorum. Yoksa gelmeyeceğim. Ama torunun gelecekmiş. Dün akşam söyledi. O beni her doğum günümde arardı, ben de her doğum günümde onun yanına gideceğim dedi.
Birçok gün durduruyorum kendimi ama bugün yapamadım. Geldim yine mermer ve çiçekle güzelleştirilmeye çalışılmış, dünyanın en mutsuz yerine. Oturdum yanına ve hiç planlamamama rağmen en sevdiğin şarkıyı açtım, telefonu güneşle ısınmış taşa dayadım. Bir an çekindim. Ya biri bir şey derse, mezarlıkta müzik mi çalınır vs., ama hazırladım hemen öfke dolu cevaplarımı ve nasıl siktiri çekeceğimi düşünüp devam ettim dinlemeye. Dinletmeye mi yoksa. Dinledin mi sen de benimle? Elbette hayır. Beynin çalışmıyor, kulakların gibi o da çürüdü, nasıl dinleyebilirsin ki artık en sevdiğin de olsa bir şarkıyı. Ben dinledim ikimizim yerine. Zaten benim dinlemem gerekiyormuş anladığım kadarıyla. Sen bana söylüyormuşsun çünkü sözlerini. İlk defa bu açıdan baktım.
Neden sevdiğini bilmiyordum şarkıyı. Belki melodisinden, belki acıklı tınısından. Ama şimdi düşününce, bana bilerek ve bilmeyerek bir mesaj bıraktığını fark ettim o şarkıyla. Senin sevdiğin şarkıları bir arada tutmak üzere oluşturup senin fotoğrafınla süslediğim müzik listesinin tek şarkısıyla bana söylemek istediğini anlıyorum artık. Çok ağladım yine yanı başında, şarkının da gazıyla ama nafile. Anlasam da ağlasam da geçmiş geri gelmiyor. Sensiz 584. gün bugün. Artık ayları, sonra da yılları saymak gerekecek artık, gün saymak için çok fazla rakam lazım olmaya başladı.
Beni emanet ettiğin kişileri düşünüyorum şimdi. Hayır, elbette hiçbiri senin kadar sevemez beni ama iki tanesi dışında hiçbiri son güne kadar beni sevmeyecek, senin varlığında sevdikleri gibi. Bunu biliyorum artık. Umarım sen bilmiyorsundur. Umarım bir yerden beni izlemiyorsundur. Umarım gerçekten bitmiştir her şey çürüyen bedeninle birlikte çünkü ne kadar mutsuz olduğumu bilmeni istemem. Bir yerden bana bakmanı, benim için endişelenmeni, üzülmeni, sesini duyuramadığın akıllar vermeni istemem. Eğer öyle bir yerin olduğuna inansaydım, bugün yanına gelmek için gerekeni yapardım zaten. O kadar kolay ki. Yarım saatimi almazdı. Ama öyle bir yer yok, sen artık yoksun. Beni seven