26 Ekim 2020 Pazartesi

YAS GÜNLÜĞÜ – 61. GÜN

Dört katlı eski püskü bir ev bulmuşum, param ona yetiyormuş. En üst katta tek oda var, kimse çıkamaz diye kendime ayırıyorum. Üçüncü kat annemin. Hem bana yakın, sık sık kontrol edebilirim hem de alt katlara gelenler onu rahatsız edemez. En kısa zamanda İstanbul’dan eşyaları getirmek lazım. Ama eşyaların bir kısmı Mersin’de! Nasıl olacak? Bir de, ben İstanbul’da yaşamak istiyorum, oraya da biraz eşya lazım ama İstanbul’da kira ödeyecek param kalmıyor ki… İstanbul’dan ev alsam, bu viraneyi alamam. Burayı niye alıyorum ki, köy gibi yerde mi yaşayacağım diyorum ama bir dünya eşya var, İstanbul’a sığmıyor. Sonra annem var, onun yanında olmam lazım. Ama annem öldü. Hayır işte burada yatıyor ama ölecek, biliyorum. Hayır, öldü.

 

Bir tatil köyündeyim. Merdivenlerden iniyorum. Fidan burada. Kocasıyla birlikte kumlara oturmuş denizi izliyorlar. Kumsala inen yürüyen merdivene biniyorum ama yaklaşmıyorum. Onlar olduğuna emin olup geri dönüyorum. İkisi de fit, Fidan lisedeki kadar zayıf. Yukarıdaki kafeye oturuyorum. Elime aldığım dergide Fidan’ın ne kadar çok beyaz çay içtiğiyle ilgili bir röportajı var. Dayımın oğlu da burada. Baş sağlığına gelmiş. Karşımdaki masaya oturuyor, başıyla selam verip sessizce “senin işin vardır, hastaların arar, rahatsız etmeyeyim” diyor, kahvaltı söylüyor. Hayır diyorum, işim yok gelebilirsin. Yok yok diyor kafasını sallayıp, “işin vardır”. İşim yok diyorum ama gelmek istemediğinden eminim, vazgeçiyorum artık. Bir süre sonra gidip pat diye ben onun karşısına oturuyorum. “Yaa diyor rahatsız etmek istemedik, işin vardır.” Ve kalkıp gidiyor. Uzaklaşırken kızını ve karısını arıyor, duyuyorum söylediklerini.

 

Eve dönmeye karar veriyorum. Dört katlı eve. Giriyorum, en alt katta annem uzanıyor, ben kapıdan girer girmez uyanıyor, yatağa atlayıp boynuna sarılıyorum. Sen ölmedin mi, diyorum, “hayır” diyor, “ablan nerede?”. Mutfağa geçip ablamı buluyorum. Eltisiyle sofra kuruyor. Boynuna sarılıyorum, annem seni sordu diyorum. İkimiz de ağlıyoruz. Eltisi “o kahveleri nereden alıyorsun” diyor, anlatıyorum.

 

Annemsiz geçecek 61. günün sabahına uyanıyorum. Takvimlere sorarsak, iki ay olmuş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

2023 - Kalan 6 Ay

Temmuz, on beş ay sonra spor salonlarına döndüğüm ve eğer bir kaza bela olmazsa, nasıl öleceğimi de öğrendiğim ay oldu. Bunun getirdiği duyg...