Geçen yıl doğum günümü 24 saat içinde 100 kişi kutlamıştı. Bu yıl rakam 62’ye
düştü. Ertesi gün hatırlayanlarla yine toplam 85 kişi kutladı ama yine de
düşündürücü bu düşüş. Yakından bakmak istedim.
Bu yıl 21 kişi güzel dileklerini yüzüme söyledi. Geçen yıl rakam 17 idi. Daha
iyi oldu yani. Bol bol öpüşüldü. 6 kişi hediye verdi.
17 kişi erinmeden aradı. Hala konuşacak şeylerimiz olduğunu gösterdi. İki
kelimeden fazlası olsun istedi. Geçen yıl rakam 13 idi. Daha iyi oldu yani.
17 kişi SMS gönderdi. Geçen yıl rakam 23 idi. Azaldı yani.
23 kişi Facebook kullandı. Geçen yıl 47 idi. Büyük düşüşün kaynağı burası
demek ki. Ya insanlar geçen Pazar günü sosyal ağa girmedi ya da umursamadı,
bilmiyorum. Facebook kullanarak kutlayan kişi sayısı 24 azaldı ama toplam 15
azalmış.
En ilginci hiç tanımadığım bir blog okurumun kutlaması oldu. Çok sevindim.
Twitter ve whatsapp gibi yeni yolları kullananlar da oldu.
Şimdi asıl önemli kısma gelelim.
Kutlayanların 9 tanesi asker arkadaşım. Geçen yıl bu rakam 22 idi. Yani iki
yıl önce hayatıma girmiş insanların %59’u bir yıl içinde dökülmüş. Kalanlara
teşekkür ederim, gidenler için yapacak bir şey yok. Genelin askerde edinilen
arkadaşlıklar hakkındaki düşüncesini desteklediler.
17 kişi şu anda birlikte iş yaptığım insanlar. Geçen yıl 14 idi. İş
arkadaşlıkları işte. Yorum yok.
13 kutlayan akrabam. Geçen yıl 11 idi.
10’u üniversite yıllarımdan. Geçen yıl 11 idi.
13 kişi TOG-DSM ekibinden. Geçen yıl 9 idi. Bir kez daha 21 günde nasıl
bağlar kurduğumuz, sevgimiz ortaya çıktı.
Birlikte yatağa girdiğim kişilerden üçü kutladı. Geçen yıl da rakam ve
kişiler aynıydı.
Büyük hayal kırıklıklarından birini Kolukısa ekibi yaşattı. Her daim “yeryüzü
cennetim” diye bahsettiğim kasabadan bir kişi bile kutlamadı.
Tüm resmi değerlendirirken yeni cümleler aramaya gerek yok. Geçen yıl
yazdıklarımı aynen kopyalayıp yapıştıracağım:
“İnsanın yanına kimlerin kaldığını görmesi için güzel bir gün. Bir
sınav. Kimin iki kelime etmeye erinmediğini, sevgisini göstermeye mecali
olduğunu izlemek için de. Rakamlar her şeyi söylüyor.”
Kime ne kadar kıymet vermemiz gerektiği yıllar içinde daha iyi
anlaşılıyor. Asker arkadaşlarım bu konuda sınıfta kaldı. Bazı banko dediklerim
de öyle.
“Aynı şehirde olup da sizi görmeye gelmeyen kişi, hele de
ufacık bir Anadolu şehrindeyseniz, gerçekte sizi sevmiyordur.”
Geçen yıl görmeye gelmemişti. Bu yıl mesaj atmaya bile erindi.
Ama bir sorusu olunca arar. Gece, gündüz.
“Heyecanlılar her sene olur. Genelde de bir sonrakine
kalmazlar. Bunlar aşırı dışavurumcudur. Yeni girmişlerdir hayatınıza. Size en
özel günü yaşatmaya çabalarlar. Memnun da ederler ama işte ömürleri kısadır
nedense.”
Tam 12’den vurmuşum yine hedefi. Geçen yılın heyecanlısı bu yıl kutlamadı.
Bu yıl üç adet yarı-heyecanlı vardı ama beklediğim olmadı. İkisi tamamen
unuttu. Demek ki yalandan heyecanlı görünmemek lazımmış. Diğerinin de istediği
gibi olmadı ya da o kadar da çok istememişti, olmadı. Olmadı yani. Özel bir
kutlama yapan çıkmadı.
“Sadıklar her yıl vefalı davranıp gece yarısı ilk kutlayan
olmaya çalışırlar. Biri bu sene başarır, diğeri öbür. Her daim sevgi doludurlar
ve sevilirler.”
Yine öyle oldu.
“Facebook’ta görüp “mutlu yıllar dile”ye tıklayanların belli
bir profili yok. Sizi çok seven, sürekli arayan biri de oradan kutlayabiliyor;
yılda bir kez bile konuşmadığınız da. O yüzden yorum yok.”
Kutlayan herkese teşekkür ediyorum.
Acaba hangi kategoriye giriyorum diye düşünmedim değil :P ve kutlamayanlarında düşünmediklerini unuttuklarını düşünmüyorum en azında hepsi için değil.Çok isteyip normal davranan farklı olmak istemeyen belki hiç kutlamayanda vardır. Belki senin farketmeni istemiştir. vs... facebook için tavsiye: doğumgününe yakın bir zamanda tarihini gizle sayı çok çok çok azalacaktır(denedim biliyorum) (sevgili gibi karşı cinsi sever gibi değilde her sorunda değer verdiklerinin yanında olacağını bildiğim için Seni cidden seviyorum) ve lütfen bunu yayınlama :P Aklından geçen herkes olduğumu düşün
YanıtlaSil