Ne anlatıyor: 2003 tarihli “Underworld/Karanlıklar Ülkesi” Len
Wiseman’ın ilk uzun metrajıydı ve maliyetinin dört katı kar getirmişti. Kulaktan
kulağa ünlenen filmin devamı “Underworld: Evolution/Karanlıklar Ülkesi: Evrim” üç
yıl sonra geldi. 2009’da Patrick Tatopoulos “Underworld: Rise of the
Lycans/Karanlıklar Ülkesi: Lycan’ların Yükselişi”ni çekti. Seri üç yıllık
araları bozmadan, dördüncü film “Karanlıklar Ülkesi: Uyanış” ile devam ediyor.
Bu kez yönetmen koltuğunda daha önce televizyon dizilerinde çalışmış,
geçtiğimiz yıl Julianne Moore’lu “Shelter”ı çeken iki İsveçli var.
Neden izlenmeli: İlk filmden sonra hep kan kaybeden serinin yeniden ilgiye
değer hale gelişini görmek için. Kate Beckinsale’i Selene rolünde bir kez daha
izlemek için. Aşırı stilize sahnelerin modern sinemada hala yerinin olduğuna
şahitlik etmek için. Måns Mårlind ve Björn Stein ikilisinin serinin sahibi Len
Wiseman’dan bile daha iyi bir “Karanlıklar Ülkesi” filmine imza attığına
şaşkınlıkla tanık olmak için. Nefes kesici aksiyon sahneleri için.
Nesi eksik: Erkek kahramanı, dramatik altyapısı ve süresi.
#hergunbirfilm : Sosyal ağ Twitter’da sinema yazarı Cem Altınsaray’ın
başlattığı bir hashtag. Asıl gayesine ek olarak ben kendi blogumda uzun analizlere
girmeden, bugün ne izlesem diye düşünenlere yardımcı olmak amacıyla başladığım
yeni yazı dizisinin başlığı olarak kullanıyorum.
Cihan Arslantaş
YanıtlaSilKötü bir film. Ayrıca cehennem melekleri 2 yi izledinmi bilmiyorum ama beklentilerimin öyle bir altında kaldı ki. yani BATMAN den sonra bu kadar hayal kırıklığına uğramam derdim. ama yanılmışım. Film ir anda oldu bittiye gelmiş sürekleyici
bir konu yok. yani bir zemin bir alt yapı yok hemen bitsinde evimize gidelim der gibi olmuş. Hele ki motorsikletle helikopter patlatma sahnesinde yarıldım. Eminim bizim yönetmenler çok daha iyi çekerdi. o kadar yapmacık maket gibi olmuştu ki bazı sahneler. bilmiyorum 2012 nin son aylarında milyon dolalık filmler nasıl olurda bu kadar kötü............