Christopher Nolan imzalı yeni Batman üçlemesinin son filmi “The Dark Knight Rises/Kara Şövalye Yükseliyor” 2012 yılının hem izleyici hem de
eleştirmenler tarafından en çok merak edilen filmiydi kuşkusuz. 2005 tarihli
“Batman Begins/Batman Başlıyor” çizgi roman uyarlamalarına yeni bir boyut
getirmiş, Joel Schumacher’in 1995’te “Batman Forever/Batman Başlıyor” ve 1997’de
“Batman & Robin/Batman ve Robin” ile itibarını zedelediği kahramanı
beyazperdede yeniden ilgi çekici kılmıştı. Üç yıl sonra çektiği devam filmi
“The Dark Knight/Kara Şövalye” ile sinema tarihinde nadir görülen öncülünden
iyi devam filmlerinden birine imza atan Nolan’ın üçüncü filmde ne yapacağı
büyük merak ve heyecan konusuydu.
Ne anlatıyor: İkinci bölüm “The Dark Knight/Kara Şövalye”nin sekiz
yıl sonrasında geçen öyküde Bane, Gotham şehrinin yönetimini zengin ve
güçlülerin elinden alıp halka teslim etmek bahanesiyle kaos yaratıyor.
Neden izlenmeli: Filmin galasının ve basın gösterimlerinin ardından
dört bir yandan gelen olumlu-olumsuz eleştirilere kulak vermeyip kendi
gözlerinizle görmek için. Büyük kısmı IMAX kameralarıyla çekildiği ve IMAX
sinemalarında en yaygın kopya sayısıyla gösterime sokulan film olduğu için.
Anne Hathaway, Michael Caine ve Gary Oldman için. Çok iyi bir üçlemenin finali
olduğu için.
Nesi eksik: Temposu ve yaratıcılığı. İkinci film o kadar iyiydi ki, üçüncü filmin
meziyetleri sönük kalıyor.
#hergunbirfilm : Sosyal ağ Twitter’da sinema yazarı Cem Altınsaray’ın
başlattığı bir hashtag. Asıl gayesine ek olarak ben kendi blogumda uzun
analizlere girmeden, bugün ne izlesem diye düşünenlere yardımcı olmak amacıyla
başladığım yeni yazı dizisinin başlığı olarak kullanıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder