21 Eylül 2010 Salı

FRECH PRESS (21.09.2010)

Bir şehir adı söyledi. Doğuda zannettim. Dillere destan coğrafya bilgim beni bir kez daha mutlu etti. Ankara’ya yakın olduğunu öğrendim günler sonra. Yine ondan. En az Bolu kadar yakın. Ama bu güzellik ancak doğudan gelir demeye devam ettim içimden. Aradığım her özel şey var gibi durdu onda. Her on kişiden birinde falan olduğu gibi. Bakmaya doyulmayacak gözler ve buradan yazılmayacak diğer her şey.
Bir kahve içmeliydik birlikte. Ama şartlar imkânsız kılıyordu durumu. Beni hangi imkânsız durdurdu ki dedim. Beş yazısız kuralı ihlal edip içtim kahvemi gözlerine bakarak. O, bardağa bakıyordu sadece. Çok acı dedi.
Bence de.
Dört yıllık ilişkisinin varlığı, onu çok sevmesi, işler yoluna girdiği anda evlenmeyi düşünmesi, benim FM onun LW olması gibi önemsiz ayrıntılar yokmuş gibi davranıyor kandırıkçı kalbim. Bir gün daha yalnızlığını unutup ertesi sabaha uyanmak için sebep yaratıyor bana.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

2023 - Kalan 6 Ay

Temmuz, on beş ay sonra spor salonlarına döndüğüm ve eğer bir kaza bela olmazsa, nasıl öleceğimi de öğrendiğim ay oldu. Bunun getirdiği duyg...