25 Eylül 2010 Cumartesi

TOO MUCH INFORMATION

Bu ülkenin sokaklarında ne kadar çok kafayı kırmış erkek var biliyor musunuz? Yaşadıkları varoş mahallelerin ve yararsız testosteronlarının baskısıyla küçük yaşlarda dövüş sporlarıyla ilgilenmeye başlamış, soyundan geldikleri babalarının ağabeylerinin dayılarının ya da amcalarının körüklemeleriyle öfke dolmuş ne çok genç var. Kızlara evde oturmaları öğretilir ve herkes bundan bahsededururken, erkeklerin yönlendirildikleri taraf daha az beyin ve daha fazla kas-teknik koordinasyonu gibi görünüyor.


Lisanslı bir dövüş sporları icracısının ellerinin silah sayıldığını ve dört kişiden azıyla aynı anda dövüşürse silahlı adam yaralama suçundan mahkemeye sevk edilebileceğini biliyor muydunuz? Elbette bu silahlı(!) gençler bu kanunu şehir efsanesi sanmaya devam edip savunmasızlara saldırmaktan geri durmuyorlar. Yeri gelir de bir polisimiz işini doğru yapar, dava açılması için önayak olursa da ülkemin en nefret ettiğim özelliği olan torpil mevzusu devreye giriyor. Tanıdık, yoksa tanıdığın tanıdığı araya giriyor ve bu kuş beyinli ölüm makineleri yırtıyor. Olan; aklını kullanırken kaslarını ihmal etmiş, toplumun refahı için ömrünü okumaya yazmaya araştırmaya adamış, yine bu cahil B sınıfı erkek kahramanlar başta olmak üzere kamu yararına ve hizmetine adanmış hayatlar yaşayan selim insanlara oluyor.


Toplumun bu kabadayılardan arındırılması lazım. Elbette kimsenin elinden spor yapma hakkı alınamaz. Hatta sağlıklı nesiller için oldukça gerekli bir uğraş. Fakat bunu iyi niyetli, başkaları spor salonunda bedenini geliştirirken ders çalışan, medeniyeti ilerleten insanlar üzerinde kullanamamalılar. Ne yazık ki yetersiz kanunlarımız, etkisiz cezalarımız ve kanun koyucuların hep “dayılarla” susturulabilmesi acıklı. Yapılanın yapanın yanına kar kaldığı bu düzen çıldırtıcı.


Cezaların katılığı ve uygulanma hızı ile caydırıcılığı açısından Türk Silahlı Kuvvetleri mükemmele yakın bir emsal. Bu kabadayıların egolarının törpülenmesi açısından da mecburi askerlik olmazsa olmaz bir süreç. Okuyup bir yere gelmiş insanlara saygı duymayı öğrenebilecekleri, kabalığın, dayılanmanın, kaybedildiğinde üzülecek şey içermeyen hayatlarının beyhudeliğinin farkına varabilecekleri büyük bir yaşam dersi.


Siz siz olun sokakta sakin kalın. Güvenliğimizin yasalarla korunmadığı, en büyük şehrinin göbeğinde bir deli kadının önüne geleni bıçaklayıp yine de serbest kalabildiği ülkemizde başınızı önünüze eğin. Hayatınızın büyük kısmını adadığınız eğitiminiz ile doldurduğunuz milyon dolarlık beyinlerinizi, beş para etmez serserilerin ellerinin bıçaklarının silahlarının hedefi olmaktan sakının.

Hormonlarının kör ettiği, hayat söndüren erkeklerin dünyasında Kurtlar Vadisi’ni çekmeye devam edenlere de bu gözle bakın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

2023 - Kalan 6 Ay

Temmuz, on beş ay sonra spor salonlarına döndüğüm ve eğer bir kaza bela olmazsa, nasıl öleceğimi de öğrendiğim ay oldu. Bunun getirdiği duyg...