27 Haziran 2011 Pazartesi

TAHT OYUNU

Bir kez daha yenildim. Benimle savaştığını bilmeyen birine. Savaştığımı bile bilmediğim birine. Yorgunluktan düşmek üzereyim.

Elbette bana sapladığı kılıçtan haberi yok. Tahta çıkmayı istedi o da herkes gibi. Benim tahtıma da değil üstelik. Ama onun başarısı, asla herhangi bir yerin hükümdarı olamayacak beni mutsuz etti işte. Yenilmiş hissettirdi.

Soylu bir aileden gelmediğimi kabullenip onların mutluluklarıyla yaşamayı öğrenmem gerek sanırım. Tahta çıkma törenlerine gidip hediyeler sunmalı, krallıklarının meyvelerini sevmeyi başarmalıyım. Kurnazlığımla onları zehirlememeli, sarayın yaşlı yalnız bilgesi olarak da olsa saygı göreceğim günlere hazırlamalıyım hırslarımı.

Yenilmeliyim. Bile bile. Onlara acı vermemek için kendim çekmeliyim.

Masumiyetlerini, asla anlamayacakları motivasyonumla kirletmemeliyim.

Kendimi buna ikna etmeliyim. Yoksa hayatlarını mahvedeceğim.

2 yorum:

  1. Hayatlarını mahvetceğini sanmıyorum... baksana onlarla ilgili haberleri paylaşıyorsun. Tebrik ederim.

    YanıtlaSil
  2. Onlarla ilgili haber derken bu yazıyı kastetmedim.

    YanıtlaSil

2023 - Kalan 6 Ay

Temmuz, on beş ay sonra spor salonlarına döndüğüm ve eğer bir kaza bela olmazsa, nasıl öleceğimi de öğrendiğim ay oldu. Bunun getirdiği duyg...