19. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali cumartesi
akşamı gerçekleştirilen ödül töreni ve pazar günü yapılan tekrar gösterimlerin
ardından sona erdi. Akıllara organizasyon açısından bugüne kadarki en sorunsuz
festivallerden biri olarak kazınan Altın Koza, ne yazık ki gösterilen filmlerin
kalitesi ve verilen ödüller hususunda eşit derecede tatmin edemedi.
Altın Koza’da 6. gün, ulusal yarışma filmleri önceki gün tamamlandığından,
dünya sinemasından örnekler ağırlıklı olarak yer buldu. Chaplin filmlerinden
ulaşılması zor belgesellere, her zevke hitap edecek 24 film daha ücretsiz
olarak gösterildi. Günün en önemli etkinliği “Şahane Misafir” filminin ardından
gerçekleştirilen Ferzan Özpetek söyleşisiydi. Ünlü yönetmen İtalya’da yaşayan
bir Türk olmanın ruh haline yansımalarından, dünya sinemasında edindiği yerden
ve şimdiye dek çektiği filmlerle ilgili deneyimlerinden bahsetti. Türkiye’de
Türk oyuncularla film yapmak, Türkan Şoray ile çalışmak gibi daha önce ana akım
medyada yer alan soruların çoğu izleyiciler tarafından Özpetek’e bir kez daha
yöneltildi.
Aynı gün akşam TÜYAP Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’nde
gerçekleştirilen Festival Büyük Ödül Töreni’ne ilgi yüksekti. Önceki yılların
aksine konuklar giyimlerine dikkat etmişti. Ödüllerden kısaca bahsedecek
olursak, En İyi Film ve En İyi Senaryo Ödülü alan “Babamın Sesi” kimseyi memnun
edemedi. İyi niyetli olsa da sinemasal gereklilikleri tümüyle yerine getiremeyen
bu filme ödül gitmesi politik bir duruş olarak kabul edildi. Pelin Esmer’in
layık görüldüğü En İyi Yönetmen Ödülü ise haklı bulundu. Esmer, “Gözetleme
Kulesi” filminde masa başında gösteremediği performansı kamera arkasında
göstermişti. Belmin Söylemez imzalı “Şimdiki Zaman” sürpriz yaparak 3 önemli
ödül aldı. Film-Yön Özel Ödülü, SİYAD Jürisi En İyi Film ve Yılmaz Güney Ödülü.
En İyi Erkek ve En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödüllerinin ikişer kişiye
paylaştırılması tepki çekti. Engin Günaydın ödülünü İlyas Salman ile, Nihal
Yalçın ise Laçin Ceylan ile paylaştı. Ödülü takdim ederken Mehmet Ali Alabora
Nihal Yalçın’ın hangi film ile ödül aldığını belirtmedi ancak sonradan hem
“Yeraltı” hem “Araf” ile kazandığı öğrenildi. Bu da oldukça ilginç bir ayrıntı.
Genel hatlarıyla Türk sineması adına ümit vaat etmeyen ancak
sorunsuz ve kaliteli bir festival yaşandı. Hakkında uzun uzun tartışılabilir
ancak şunu belirtmem gerekiyor ki, bir kez daha sinemaseverler kazandı.