“Yapılan bir araştırma insanların yaşam boyu en fazla beş gerçek dost edinebildiğini ortaya çıkarmış” dedi radyodaki ses bu sabah. Ben hakkımı doldurdum.
. Her fırsatta “sizi seviyorum” diyorsun.
. Durmadan dost olduğumuzu dile getiriyorsun.
. Canımı sıkan konuda yardımcı olmak için çabalıyor görünüp ilgileniyorsun.
. Hayatımın kazığını yediğim insanla ilgili benimle saatlerce sohbet ediyor, onun yalanlarını ortaya çıkarmama yardım ediyor ve benimle bu konuda destekleyici konuşuyorsun.
. Arıyor soruyor üzülmemem için telkin veriyor ve onun için üzülmeye değmeyeceğini bildiriyorsun.
. Tüm dedikoduları anlattırıyor, öğreniyor ve benim hoşuma gidecek şekilde yorumluyorsun.
. O insana fazla yakın durmadığını, o senin sırlarını bana anlatmış olsa da senin ona bir şey anlatmadığını ve sana zarar veremeyeceğini söylüyorsun.
. Ona güvenmediğini açıkça belli ediyorsun.
.. Sonra da gidip akşamını onunla geçiriyor, sohbet ediyor, adamın ne bok olduğunu bilmene rağmen arkadaşlık ediyorsun. Yaptıklarını yanına bırakıyorsun.
… Şimdi, bu ne perhiz…
Tarafsız kalabilen insanlara şaşıyorum. Nasıl yani, hiç mi fikriniz yok! Ömründe ilk defa o konuda düşünüyor olsan bile iyi-kötü mantıklı-mantıksız bir meylin olur. Lahana turşusu bir patlıcan kebabı, bir lahana turşusu değildir. Nettir. Lahana turşusudur. Ya siz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder