15 Temmuz 2009 Çarşamba

DAY 4 (15.07.2009)

Bugün bana gelen “gerçek bir dost olduğunuzu gösterin, bunu herkese gönderin” üst başlıklı forward maillerden birinde tek başınıza kalp krizi geçirirseniz ne yapmanız gerektiği yazıyordu.
Bugün, önceki üç günden biraz daha zordu arınma çabası içinde olmak. Dün bütün gün gösterdiğin iyi niyet gösterileri ve “ne haber yakışıklı” tarzı “alo” demelerine akşamki sert davranışım uymamıştı. Bir daha aramayacağını belirtmiştin ama ben bütün gün aramanı bekledim. Sadece, her şeyin yolunda olduğunu bilmek için. Kontrol manyağı yapım bilinmeze tahammül edemiyor işte. O lafıma kızıp vazgeçmediğini, peşimde olduğunu göstermeliydin ki gönül rahatlığı ile senden kaçışımı sürdüreyim. Deliyim. Telefonumu daha iyi çekebilmesi için odanın en yüksek yerine koyup bütün gün çalmasını bekledim. Bu bekleyiş sırasında bin bir talepte bulunan personel ve tek suçu cahil olmak olan hastalarıma tekme tokat girmek istesem de sakinliğimi muhafaza edebildim. Biri yüzünden öfkelendiğimde bunu başkalarından çıkartmaktan vazgeçebilmişsem, o kişiyi unutmak adına büyük yol almışım demektir. Bu da uzun günün karı oldu yanıma. Bir avuntu.
Arkadaşımın muffin tarifini (http://pianr.blogspot.com/2009/07/lorlu-ve-dereotlu-muffin.html) denemeye karar verdim sonra sakinleşmek için. Ama evde yalnız olmadığımı fark ettim. Gerginliğimi gideremedim.
Aylar önce verdiğimiz bir karar nedeniyle yarın yüz yüze görüşeceğiz. Biraz mecburiyetten, biraz “belki güzel bir şeyler olur” umuduyla. Yanıma mecburen gelmenden nefret ediyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

2023 - Kalan 6 Ay

Temmuz, on beş ay sonra spor salonlarına döndüğüm ve eğer bir kaza bela olmazsa, nasıl öleceğimi de öğrendiğim ay oldu. Bunun getirdiği duyg...