“Erkeğin varlığı kendinde saklı yetkelilik durumuna bağlıdır. Bu, büyük ve inanılır bir umutsa erkeğin varlığı çarpıcı olur. Küçük ve inanılmaz bir umutsa erkeğin varlığı da önemsizleşir. Bu yetkelilik umudu ahlaksal, bedensel, yaratılışa göre değişen, parasal, toplumsal ya da cinsel bir umut olabilir. Bir erkeğin varlığı, o erkeğin yapabileceklerini, sizin için yapabileceklerini gösterir. Üretilebilir bir varlıktır onun varlığı; çünkü erkek gerçekte yapamayacağı şeyleri yapabilecek güçteymiş gibi davranır.
Bunun tersine bir kadının varlığı ise, onun kendine karşı olan tutumunu gösterir.
Erkekler davrandıkları gibi, kadınlar ise göründükleri gibidirler.
Erkekler kadınları seyrederler. Kadınlar ise seyredilişlerini seyrederler.”
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
-
Başlığın bile yeterince şok edici olduğunun farkındayım. Günlerdir arabesk soslu aşk nidalarımı okumaktan sıkılmışsınızdır belki düşüncesiyl...
-
Yirmi sene önce yazdığı, yönettiği ve başrolünde oynadığı “Henry V”in başarısı sayesinde hala Shakespeare uyarlamalarının gözde ismi olarak...
john berger ile mehmet ergüven aynı şeyleri söylemiyor; ergüven çakma berger olmaya çalışıyor.
YanıtlaSilBerger bu konu hakkında bir sayfa yazmış, Ergüven ise koca bir kitap. Ama bu konuda aynı fikirdeler ne var yani. Mehmet amcamı ezdirmem! Bir Türk öyle bir kitap yazabildiği için hayatımda ilk defa Türk olmakla gurur duyuyorum!
YanıtlaSilşöyle bir şey var, berger sadece görme biçimlerinde bu konudan bahsetmiyor. diğer denemeleri, romanları, vs. diğer eserlerinde de benzer temalar yoğun olarak var. mehmet ergüven hiçbir şey katmamış demiyorum ama pusudaki ten'e benzer yığınla yabancı kitap var. mitoloji çözümlemeleri, popüler ikon çözümlemeleri vs. daha önce yapılmış şeyler. ayrıca, ordan burdan apartma türk aydınının hiç yapmadığı bir şey de değildir.
YanıtlaSil